İNSANLIĞIN KARŞI KARŞIYA OLDUĞU TEHLİKELER
İSMAİL SARIÇAY
E-posta: isaricay@gmail.com
İnsanlığın kendi kendini yok etmek için geliştirdiği ve uygulamaya koyduğu tehlikelerin başında, kitle imha silahları geliyor. Nükleer ve biyolojik silahlar vb. gibi.
İnsanlık bu tehlikelerden ne zaman kurtulur bilinmez ama, insanların bütün çalışmaları, bir birini yok etmek üzerine kurulmuş sanki.
Bazı ülkelerin elinde bulunan nükleer silahlar kullanıldığında, dünyayı yok edecek seviyeye ulaşmıştır. Bu durum oldukça endişe vericidir.
ABD tarafından, ikinci dünya savaşında Japonya’nın Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atılan ve orada yaşayan bütün insanlarla birlikte yapıları da yok eden atom bombasının, son günlerde tekrar gündeme gelmesi insanlık açısından büyük bir talihsizliktir.
Ülkemizi de yakından ilgilendiren son açıklamalar, ne tip tehlikelerle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Yakın komşumuz Irak’a karşı kullanılması düşünülen atom silahının, ülkemizi de yakından etkileyeceği muhakkaktır.
ABD’nin ve arkasından İsrail’in, Irak’a karşı atom bombası kullanmaktan bahsetmesi, bugün insanlığın geldiği nokta açısından çok düşündürücüdür.
Hem kitle imha silahlarını ortadan kaldırmak için çalıştığını iddia etmek, hem de bu silahları kendinin kullanacağını açıklamak, bir çelişkinin ifadesi değil mi?
Her ne şartta olursa olsun bu tip kitle imha silahları bütün dünyada yasaklanmamış mıydı? Hem de şu anda bu silahları kullanmaktan bahsedenlerin önderliğinde.
Hatta bu tip silahları ürettiği veya elinde bulundurduğu iddiasıyla Irak’a karşı, bütün dünya kamuoyunun tepkisine rağmen savaş naraları atanlar, nasıl oluyor da bu silahları kullanmaktan dem vurabiliyorlar?
Dünyada insan hak ve hürriyetlerinin her şeyin üstünde olduğu düşünülüyordu hani.
Hani dünya küreselleşiyordu, bir köy misali bütün problemler medeni ölçüler ve insan hakları çerçevesi içinde çözülecekti?
Dünyanın emniyetinden sorumlu olduğunu iddia edenler, dünyayı felakete sürükleyecek bu tip tehlikeli silahları kullanmaktan ve örnek teşkil etmekten özellikle kaçınmalıdırlar.
Bu tip silahları kullanmayı bırakın, dile dolamayı ve adını bile gündeme getirmekten kaçınmalıdırlar.
İnsanlığın ulaştığı bu günkü medeniyet seviyesinde, suçsuz ve günahsız insanları topluca yok edebilecek silahlar kullanmaktan bahsetmek de neyin nesi, anlamak mümkün değil.
Öyle anlaşılıyor ki, Irak’a karşı yapılan bu savaş planları, bize kurt ile kuzu hikayesini hatırlatıyor.
Yani kurt kuzuyu yemeye karar verdiyse, kuzu suyunu derenin ister yukarısından, isterse aşağısından içsin hiç fark etmez, suyu bulandırır. Dolayısıyla yenmeyi hak eder.
Anlaşıldığına göre, Irak’a savaş açmaya karar verenler, ispatlanmasa bile Irak’ın elinde kitle imha silahları var olduğu kabul ediliyor.
Düşündürücü olan, var olduğu kabul edilen bu silahları da, bu gün tehlikeli olduğunu söyleyenler tarafından verilmiş olması.
Bu tip bahaneler, gelecekte bir çok güçlü ülkenin zayıf olana karşı, kullanabileceği bir örnek teşkil edecektir.
Buna benzer kötü örnek olabilecek davranışlardan bütün ülkeler kaçınmalıdır. Böyle örnekler gelecekte insanlığın başına büyük handikaplar açabilir.
Bütün dünya ülkeleri ve bütün insanlık, geldiğimiz bu medeni ve gelişmişlik seviyesine uygun anlayış ve çözüm yolları geliştirmelidir. Artık savaşlar ve insanların birbirini imha etmesi, çözüm yolu olmamalıdır.
İnsanlığın geldiği bugünkü gelişmişlik ve medeniyet noktası, yine insanlığın korkunç sonu olmasın. 04.02.2003